14 Aralık 2013 Cumartesi

NELSON MANDELA: UZUN SOLUKLU BİR ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ


Güney Afrika Cumhuriyeti'nde akademik çalışmalarım nedeni ile beş yıl kalmıştım. 2003 yılında Güney Afrika'ya ilk gittiğimde beyaz ile siyah ayrımını ülkenin her yerinde görmek çok kolaydı. Örneğin, eğitim gördüğüm üniversite eski ismi ile Rand Afrikaans Üniversitesi Apartheid rejimi tarafından 1967 yılında sadece beyazların eğitim görebilmesi için kurulmuştu. 5 Aralık 2013 tarihinde 95 yaşında hayata veda eden Güney Afrika Cumhuriyeti'nin ilk siyahi devlet başkanı olan Nelson Mandela'nın gerek kendi ülkesinde gerekse dünya siyasetinde çok önemli bir yeri vardır. Hukuk eğitimini siyahların eğitimi için kurulan Fort Hare Üniversitesi'nde alan Mandela, ülkenin ilk siyah avukatı oldu. 46 yaşında iken ömür boyu hapse mahkum edildi. Mandela'nın önemini ve özgürlük mücadelesindeki rolünü kısaca üç başlık altında inceleyebiliriz.

1. Güney Afrika'da Özgürlük Mücadelesindeki Rolü: Güney Afrika'da 1915 yılında kurulan Ulusal Parti, 1948 ile 1994 yılları arasında ülkede ırk ayrımcılığına dayanan bir devlet sistemi kurmuştur. Mandela'nın özellikle de ırkçı rejime karşı vermiş olduğu cesur mücadelesi, ülkede ırkçılığın sona ermesinde çok büyük bir rol oynamıştır. Özgürlük mücadelesini Afrika Ulusal Kongresi çatısı altında gerçekleştiren Mandela, 1964 yılında ırkçı rejim tarafından  ömür boyu hapse mahkum edilmiş, 27 yıl hapis hayatının ardından 1990 yılında Robin Adası'ndaki ceza evinden çıkartılarak özgürlüğüne kavuşmuştur. 1994 ile 1999 yılları arasında ülkenin ilk seçimle göreve gelen siyahi devlet başkanı olan Nelson Mandela, ırkçı rejimin izlerini silmek için önemli bir rol oynamıştır. Mücadelesinde ülkenin çoğunluğunu oluşturan siyah topluluğun ekonomik, sosyal ve politik haklarını geliştirebilmek için büyük çaba göstermiştir. Göreve gelmesi ile birlikte ırkçı rejimden demokratik sisteme geçişte çok önemli bir rol oynayarak bu sürecin bir çatışma ortamına dönüşmesine engel olmuştur. Mandela'nın iktidara gelmesi ile birlikte 1995 yılında bir Uzlaşma Komisyonu kurulmuş ve bu Komisyon aracılığı ile ırkçı rejim zamanında insan hakları ihlalleri araştırılmıştır.

2. Nelson Mandela'nın Özgürlük Mücadelesinin Afrika Kıtasındaki Önemi: Mandela, ırkçı rejime karşı mücadelesini güçlendirmek için Afrika'daki ikili ilişkilerin geliştirilmesine de çok önem vermiş ve bu şekilde mücadelesine bir derinlik kazandırmıştır. 1962 yılında Mandela, Etiyopya, Mısır, Tunus, Fas, Mali, Gine, Sierra Leone, Liberya, ve Senegal ülkelerini ziyaret etmiş, bu ülkelerin devlet adamları ile görüşme yapmış ve ülkesindeki ırkçı rejimin uygulamalarının sona ermesi için bu ülkelerden ekonomik ve politik yardım talebinde bulunmuştur. Mandela'nın Afrika ülkeleri ile ilişkilerini güçlendirmesi, ırkçı rejimin Afrika ülkeleri ile olan ekonomik ve politik ilişkilerini olumsuz etkilemiş ve ırkçı rejimin dünya politikasında özellikle de Afrika kıtasında yalnızlaşmasında önemli bir rol oynamıştır.

3. Nelson Mandela'nın Dünya Siyasetindeki Yeri ve Önemi: Mandela'nın şüphesiz ki dünya siyasetindeki önemi kendisinin Güney Afrika'daki uzun soluklu mücadelesinde yattığını ifade edebiliriz. Irkçı rejimin uygulamalarının sona ermesi için uluslararası arenada çok aktif bir şekilde dünya liderleri ile görüşen ve mücadelesine destek arayan Mandela, özgürlük mücadelesine uluslararası bir boyut kazandırmıştır. Mandela özellikle de dünyaya özgürlük mücadelesinin çok uzun soluklu bir mücadele olduğunu öğretmiş, ırkçı rejime karşı çok boyutlu bir strateji geliştirerek başarılı olmuştur. Mandela 1994 ve 1999 yılları arasında Filistin, Keşmir ve Doğu Timur bölgelerindeki çatışmaların ve insan hakları ihlallerinin sona ermesi için de uluslararası alanda çok aktif bir rol oynamıştır. Nelson Mandela, Filistin'de, Keşmir'de, Doğu Timur'da ve diğer sorunlu bölgelerdeki insanların gerçek bir özgürlüğe kavuşmadan Güney Afrika halkının tam bir özgürlük elde edemeyeceğini özellikle mücadelesi boyunca sürekli vurgulamıştı. 1998 yılında Bağlantısızlar Hareketinin genel sekreterliğini yapan Nelson Mandela, Küba Devlet Başkanı Fidel Castro ve Libya Devlet Başkanı Muammer Gaddafi ile yakın ilişkisinden dolayi Batılı liderler tarafından sürekli eleştirilmişti. 

Mandela, Türkiye Devleti'nin Kürt Halkına karşı uyguladığı yanlış politikalar uyguladığı gerekçesi ile de 1992 yılında Atatürk ödülünü almayı reddetmişti.

Dünya politikası realist bakış açısına göre ekonomik ve politik çıkarlara dayanmaktadır. Mandela, bir yandan dünyada özgürlük mücadelesine uluslararası destek ararken, birçok Batı ülkesi de Mandela'yı ve Afrika Ulusal Kongresi'ni bir terör ve terörist örgütü olarak kabul etmişlerdi. Amerika Birleşik Devletleri Mandela'yı 2008 yılında terör listesinden çıkarmıştır. 1987 yılında İngiltere, Mandela ve Afrika Ulusal Kongresi'ni terör ve terör örgütü olarak kabul etmiş ve ırkçı rejime karşı ekonomik ambargo uygulanmasına şiddetle karşı çıkmıştır. Mandela'nın hayat hikayesi uluslararası sistemin ve devlet ilişkilerinin çıkarlara dayalı olduğunu özellikle de ortaya koymaktadır.


Kitap Bölümü: "Türkiye’nin Afrika’ya yönelik küresel rekabetteki konumu nasıl ifade edilebilir?"

Özet:  Afrika kıtası sahip olduğu jeo-ekonomik ve jeo-politik öneminden dolayı dünya politikasındaki stratejik yeri ve önemi her gün artmakt...